Kayıtlar

Sigara ve Duman olan Sağlık!..

Resim
Sigara ve Duman Olan Sağlık!... Yazan: Ahmet AYGEN  (Diyanet Aylık Dergi, Nisan 1996)               Dergide Orjinal Sayfayı Aç Sigara ve Duman Olan Sağlık!... Ahmet Aygen Her yıl 2,5 milyon, her gün 7 bin, her saat 300 ve her dakika 5 kişi sigara içtiği için ölmektedir. Günde bir paket sigara içenlerin vücudunda 20 yılda 7 kg is ve katran biriktiği, iki paket içilmesi halinde ortalama ömrün 8 yıl azaldığı belirlenmiştir, Sigara   içenlerin yanında yaşamakta olan pasif içiciler ise içenin %40-80 ’i oranında sigaradan zarar görmektedir. Duman altında kalan sigara içmeyenlerde akciğer kanseri riskinin % 10-30 oranında artış gösterdiği ve bu etkinin çocuklar üzerinde çok daha olumsuz boyutlarda olduğu gözlenmiştir.  Esasen sigara içmeyenlerin haklarının kalmamış olduğu unutulmamalıdır. Neden sigara içiliyor sorusunun tek bir cevabı yoktur. Çeşitli görüşler ışığında nedenler şöyledir: sorunlar, dertler, sıkıntılar, arkadaşların etkisi, özenme, zevk ve büyüdüğünü kanıtlama

Yorulmadan Çalışanlar, Çalışmadan Yorulanlar…

Resim
Yorulmadan Çalışanlar, Çalışmadan Yorulanlar... Yazan:  Ahmet Aygen (Diyanet Aylık Dergi, Haziran 1995)             Dergide Orjinal Sayfayı Aç Yorulmadan  Çalışanlar, Çalışmadan Yorulanlar... Ahmet Aygen Çalışmak! Hayat ile içiçe olan bir hareket tarzı, hayata bağlanmanın ve anlam kazandırmanın kaçınılmaz kuralıdır. Çalışmayan insan kendini boşlukta hisseder, belirli bir hayat düzeni kuramaz. Yalnız, çalışma anlayışının çeşitli yönleri vardır. En önemli sayılan iki çalışma şeklinin kısa analizi şöyle yapılabilir. Bütün olumsuzluklara rağmen pırıl pırıl iş çıkaran insanların çalışma anlayışı ve bütün imkanlara rağmen kaytarmanın yollarını zorlayarak gününü gün eden, ama ücretini tam alan insanların çalışma anlayışı... Zamanını alın teriyle kazanılmış para gibi kullanıp çalışmayı zevk haline getirebilen, çalışmaktan sıkılmayan, yorulmadan iş üretebilen ve yaptığı işin hakkını verebilen insan mutlu insandır. İşinde verimli olmanın verdiği huzur onu kısa zamanda dinlendi

Fotoğraflarla Ankara Anılarım...

Üzüntü Yerine, Sevgi Ekmek!...

Üzüntü Yerine, Sevgi Ekmek!... Ahmet Aygen Başkalarını üzerek mutlu olabilmek kendini kandırmakla, o günü geçirip yaşadıklarını bertaraf etmekle eş değerdir anlık yaşamaktır. Düşünmeden, kendini sorgulamadan yüzeysel öylesine gün doldurmaktır. Karşındaki insanın üzüntü ve mutsuzluğundan, bir sevinç kaynağı bulabiliyorsan, prim yapabiliyorsan senin kendine hayrın olmaz ki başkalarına olabilsin. Kendi sevinci ve mutluluğu adına, karşısında ki insanın üzüntü ve mutsuzluğundan mutlu olabilmek, sevinç devşirmek korkunç bir bencilliktir. Bu inancı ve imanı olmayan insana özgüdür. Kendi derdini onun derdiyle unutmaya çalışmaktır ki tamamen zararı kendinedir. Her erdemli insan gibi, insanların üzüntü ve mutsuzluğunu giderebilmek adına zor zamanlarında onlara yardımcı olmak, üzüntüsünü paylaşmak olmalı ki bizde mutlu olup, hesap günü zorda kalmayalım. Bu konuya ilişkin bir kıssa bizi biraz daha düşünmeye, almamız gereken hisseyi almamıza vesile olsun! Alimlerden biri, talebesi ile gezerken, bir

Tamah ve Hırs Böyle Bir Şey!...

Tamah ve Hırs Böyle Bir Şey!...  "Yalnızca Sekiz Dakikan Var!..." Ahmet Aygen Hikâyede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ile birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar: "İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma!  Ayrıca;  Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate al... Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en mühim şeyi unutma..." diyor, durmadan ikaz ediyordu. Kadın mağaraya girer ve büyük bir servetle karşılaşır. Yığınla altın ve mücevherleri görünce şaşkına döner ve çocuğunu yere bırakarak hemen büyük bir hırsla mücevherleri toplamaya başlar. Bu sırada o esrarengiz ses yine duyulur: "Yalnız sekiz dakikan var..." Sekiz dakika çabuk geçer. Kadın toplamış olduğu kıymetli taşlar ve altınlarla birlikte mağaranın dışına koşar ve kapı kendiliğinden kapanır...  Bu sırada çocuğunu içerde unutmuş olduğunun farkına varır, ama iş işten çoktan geçmiştir. Ağlamak, sızlamak,

İstiklal Marşı ve Mehter Marşı Eşliğinde Kare, kare Askerlik Anılarım....

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaç Nefes Kaldı, Ömürden Geriye?!.

Sevdiğinizi Allah İçin Sevin!

İnsanın En Büyük Düşmanı Kimdir?