Kayıtlar

Dost ve Arkadaşlık!...

Dost ve Arkadaşlık!... Ahmet Aygen İnsanlar sosyal bir varlık olarak yalnız yaşayamaz. Sürekli olarak etkileşim içinde olacak birilerine ihtiyaç duyar. İşte bu noktada arkadaşlık insanlık için büyük bir sığınaktır. Arkadaşlık nedir sorusu her insanın sahip olduğu kültür, inanç ve yaşadığı duygusal atmosfere göre farklılık arz eder.  Arkadaşlık bize verilmiş değerli bir hediyedir. Arkadaş olmak bir şeyleri paylaşmak, beraber gülmek, eğlenmek ve beraber ağlamak, üzülmektir.  Arkadaşlar arasında her zaman anlayış, sevgi ve saygı olmalıdır. Tabi zaman zaman tartışmada olur. Ama sonunda illaki bir çözümü bulunur.  Arkadaşlık karşılık güven demektir. Destek demektir. Arkadaş yokluğunda yerini doldurulamayandır, sevindiğinde üzüldüğünde ilk akla gelendir. Ona giden yol uzakta olsa hemen varılandır.  Arkadaş ekmek gibi, su gibi hayatında olması gerekendir. Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız uçmayı unutunca; Arkadaş aradığında sır...

Bayram Mesajı!..

Resim
"Ramazan Bayramı İçtimai  Yardımlaşma ve Dayanışma Günü" Ahmet Aygen Bayramların cemiyet hayatımızda çok önemli bir yeri vardır. Çocuklar, gençler, olgunlar ve yaşlılar gruplar halinde camilere doluşurlar, büyük bir huşu içerisinde namazlarını kılarlar. Bayram namazından sonra bütün müslümanlar birbirlerinin bayramlarını kutlarlar, daha sonra aile büyükleri, eş-dost, akraba ve komşuları ziyaret ederek, büyüklerin ellerini öperek dualarını alırlar. Bayramlar sevgi ve saygının artmasına vesile olur. Yine, dini bayramlarımızdaki güzel adetlerimiziden biri de; yetimler, fakirler, garipler ve çocukların sevindirilmesi, yardıma muhtaç olan kimselere yardım edilmesi TOPLUMSAL yardımlaşma ve dayanışmanın meydana gelmesidir. Ramazan bayramında fakirlere sadaka-ı fıtır verilmesi, kurban bayramında ise, akrabaya ve komşulara kurban dağıtılması kadar hikmetlidir. Ramazan Bayramı'nın üç ayrı özelliği vardır.  Ramazan Bayramının toplumsal önemi; Milli bayramlar Ulus olma, beraber aynı ...

Müjdeler Alırız Semalardan!...

Resim
Müjdeler Alırız Semalardan!.. AhmetAygen Yerlerin Muhammedi, Göklerin Ahmedi (a.s.m.) öyle müjdeler verir ki, sen her sene geldiğinde sanki mübarek dudaklarından yeniden duyuyormuşuz gibi mutluluğun arşına çıkarız. İşte yere göğe sığmayan mutluluk yüklü kelâm-ı Ahmedî’den bir örnek: “Ramazan ayının ilk gecesi olunca Cennetin bütün kapıları açılır ve bütün ay boyunca tek bir kapısı kapanmaz. Cehennemin bütün kapıları kapanır ve bütün ay boyunca tek bir kapısı açılmaz. Şeytanların azgınları bağlanır. Gökyüzünden bir nida edici her gece fecir sökünceye kadar şöyle der: ‘Ey hayır işleyen, devam et ve müjdeni al; ey kötülük dileyen, vazgeç ve uyan.’ (Cenab-ı Hak dünya semasına tecellî ederek) ‘Bir af dileyen yok mu, onu bağışlayayım; tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim; dua eden yok mu, duasını kabul edeyim; isteyen yok mu, istediğini vereyim.’ buyurur. Allah Teâlâ, Ramazanda her iftar vaktinde, her gecede altmış bin kişiyi ateşten azad eder. Bayram günü geldiğind...

Cennette Cuma Günü "Yevmü'l Mezid"

Resim
Cennette Cuma Günü "Yevmü'l Mezid"   Ahmet Aygen Allah( cc), Cuma süresinde meâlen şöyle buyuruyor; “Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen namaza gidin ve alışverişi bırakın.“ Peygamberimiz (sav) efendimiz de; “Güneşin doğduğu günlerin en faziletlisi, en üstünü cuma günüdür. Çünkü Âdem o günde yaratılmış, o günde cennete yerleştirilmiş ve o günde cennetten çıkarılmıştır.” buyurmuştur. Cuma günü insanlar için büyük bir bayram günüdür. Allah Cuma gününü Müslümanlara haftalık ibedet günü olarak nasip etmiştir. Allah’ın cennette cuma gününe tekabül eden ve “yevmü’l-mezîd” denilen günde, kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun için onlara tecelli edeceğini bildirilmiş. Peygamber efendimiz(sav) bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın bulunduğunu haber vermiştir. Esmâ-ül hüsnâ arasında ism-i a‘zamın, Ramazanın son on günü içinde Kadir Gecesinin gizli tutulması gibi, duanın kabul edil...

Hikmet Yüklü Yolculuk!..

Resim
Hikmet Yüklü Yolculuk!.. Ahmet Aygen İsrâ; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)in Mekkedeki Mescid-i Haramdan Kudüsteki Mescid-i Aksaya geceleyin götürülmesi olayının adıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.)in İsrâ olayının ardından semaya yükselişi ve Allahın yüce katına kabul edilişine de Mirac denilmektedir. Peygamber Efendimizin en büyük mucizelerinden biri olan bu hadise İsrâ ve Mirac diye adlandırılan iki aşamada gerçeklemiştir. Kuran-ı Kerimde bu kutsal yolculuğun İsrâ kısmından şöyle bahsedilmektedir: Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammedi) Bir gece Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız (bereketlendirdiğimiz) Mescid-i Aksâya götüren Allahın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsrâ, 17/1). İslam âlimlerine göre Necm suresi 5-18. ayetleri de Mescid-i Aksâdan sonraki aşama olan Miractan bahsetmektedir. Bu ayetler-de ifade edilen hakikatleri şöyle özetleyebiliriz: Resûlullah Rabbine öylesine yaklaştı ki arad...

İnsanın En Büyük Düşmanı Kimdir?

Resim
İnsanın En Büyük Düşmanı Kimdir? Ahmet Aygen Müslümanın en büyük üç düşmanı vardır: Şeytan, nefis ve kötü arkadaş. Kötü arkadaş, şeytandan ve nefisten daha zararlıdır. Bir hadis-i şerif meali: (Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin!) [Hâkim] Şeytan ve nefsimiz, kötü arkadaş vasıtasıyla bizi felaketlere sürükler. Kötü arkadaştan, yılandan, aslandan kaçar gibi kaçmak lazımdır. İki hadis-i şerif meali şöyledir: (Gözleri üstümde olan, beni hep gözetleyen, iyiliğimi görünce örtbas eden, bir kötülüğümü gördüğünde ise, bunu etrafa yayan kötü dosttan sana sığınırım ya Rabbi!) [İ. Neccar] (Kötü arkadaş, demirci körüğü gibidir. Üflenince, ateş kıvılcımları seni yakmazsa da, kokusu seni rahatsız eder.) [Buhari] İyi arkadaş kimdir? Birkaç hadis-i şerif meali: (En iyi arkadaş, Allah’ı andığında yardım eden, unuttuğunda sana hatırlatandır.) [Hâkim] (En iyi arkadaş, sözleri ilminizi artıran, ameli de ahireti hatırlatandır.) [Hâkim] (İ...

Arkadaşlık!..

Arkadaşlık!... Ahmet Aygen Herkesle arkadaşlık yapmak uygun değildir. Hadis-i şerifte, "Kişinin  dini, arkadaşının dini gibidir, o halde kiminle arkadaşlık edeceğinize çok dikkat edin" buyuruldu. (Hakim) Şeytan, insana kötü arkadaşı vasıtası ile günah işletir. Akıllı, ilim sahibi, iyi ahlaklı, doğru sözlü, cömert olan, fâsık olmayan kimselerle arkadaş olmalıdır. Herkesle iyi geçinmeli, çok kimselerle dost olmaya çalışmalıdır. Şir’adaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Çok dostunuz olsun! Çünkü Rabbiniz haya sahibidir, kerimdir. Kıyamette dostları arasından, din kardeşlerinin içinde bulunan kuluna azap etmekten haya eder." "Tanıdıklarınız çok olsun! Çünkü kıyamet günü, her biri şefaat eder." "Allah yolunda bir din kardeşi edinene, Allahü teâlâ Cennette bir derece verir." Kişi, dünya ve ahirette de sevdikleri ile beraber olur. Onun için iyilerle arkadaşlık etmeye çalışmalıdır. Allahü teâlâ çoğu zaman, bir sevgili kulunun kalbi...

Ramazan Gitti, Herşey Bitti'mi!?..

Ramazan gitti, herşey bitti'mi?!... Ahmet Aygen Meczup birine sorarlar: “Ramazanı da uğurluyoruz ne dersin?” “İyi ya işte, mübarek 11 aylar geliyor desene...” diye cevap verir meczup. Öyle ya, kadrini bilene her ay Ramazan, her gün Cuma, her gece ‘Kadir’dir.. İslam’ı yaşamak, insani değer ve erdemleri yaşatmak için bir daha ki Ramazanı beklemeye gerek yok. Ramazan, arınmak ve dönüşmek için o ayda olup biten bir zaman dilimi değil, belki tüm yılı kuşatması gereken start (başlangıç) zamanı olarak verilmiş olan bir aydır. Tabiri caizse bu ay bir talim/terbiye ayıydı. Şimdi artık aldığımız bu eğitim ve terbiye ile edindiğimiz güzel hasletleri hayata aktarma ve uygulama zamanı. Ramazan ayı, miskinlik yuvasına dönmüş bir yatış ayı değil; ölü toprağın baharın rahmet sularıyla birlikte dirilmesi gibi, ruhların dirildiği bir diriliş ve silkinme ayıdır. Demem o ki, mümin kullar için Ramazanlar, kandiller, ibadetler, taatler, iyilikler, faziletler bitesi değildir. Dinde bazı şiarlar ve rumuzl...

Ne Söylediğin Kadar, Nasıl Söylediğinde Önemli!...

Ne Söylediğin Kadar, Nasıl Söylediğinde Önemli!.. Ahmet Aygen Padişah, bir gece rüyasında tüm dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tabircisinin hemen huzuruna getirilmesini buyurur.  Uyku sersemi tabirci başı yanına gelince padişah rüyasını anlatıp sorar:  ‘’Tabirci başı bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir, hele bir söyle.’’  Tabirci başı biraz düşünür; sonra utana sıkıla birazda can korkusundan çekinerek: ‘’Şerdir, Padişahım. Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki, tüm yakınlarınızın gözlerinizin önünde birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz.’’ der. Bir an sessizlik olur, ardından padişah kükrer:’’Tez atın şunu zindana, felaket habercisi neymiş öğrensin!’’Tabirci başı yaka paça götürülüp zindana atılır.   Padişah bir başka tabircinin bulunmasını emreder. Huzuruna getirilen ikinci tabirciye de rüyasını anlatıp sorar: ‘’Hayır mıdır, şer midir?’’ der. İkinci ...

Hep Şikayet, Hep Şikayet!..

Hep şikayet, hep şikayet!.. Ahmet Aygen Bizim en büyük hastalığımız, atalet. Sonra da gelmiş adalet bekliyoruz.  Asıl zulmü ve haksızlığı, israf ve ziyanı, gıybet ve yalanı, vesvese ve talanı, kendimize ve çevremize yaparken... Toplumumuzun en alt kademesinden, isimlerinin önünde akademik ünvanlar bulunan koca, koca bilim insanları dahil sorumluluk alanlarımız'dan şikayet eder hale geldik! Çalışmayan, üretmeyen, hareket etmeyen, yangın çıksa çulu yokmuşçasına umarsız davranan, nefse hoş gelen ne icatlar varsa kuyruğa girip hemen alan! "Herkes yapıyor kaardişim!" Mazeretine sığınıp, söz konusu devleti eleştirmeye gelince mangalda kül bırakmayan, sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye üşenip, kavga gürültü varsa papuçsuz koşan!... Elini taşın altına koymadan, oturduğu yerden herkesi taşlayan, önüne gelene ahkâm satıp, haşlayan!.. "İki günü eşit olan ziyandadır" diyen bir peygamberin ümmeti ve bu toplumun bir ferdi olmak oldukça rahatsız edici!.. Ata mirası yi...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaç Nefes Kaldı, Ömürden Geriye?!.

Açız! Diye Bağırıp, Nimet Denizinde Boğulanlara!..

İyi insan olmak için dindar olmaya, Müslüman olmaya gerek yok mu?