Sevgi ve Dostluk!...


Sevgi ve Dostluk!...
Yazan: Ahmet Aygen (Ankara Büyükşehir Belediyesi, Eğitim Kültür Daire Başkanlığı Yayını, İLİM, KÜLTÜR ve SANATTA ANKARA, Dergisi Sayı 3 Şubat-Mart 1998)


DOSTLUK: İki veya daha çok kişinin birbirlerine karşı duydukları sevgidir.

Dostluk sevmektir. Sevgi Cenab-ı Allah'ın yaratmış olduğu tüm mahlûkatı sevmek ona karşı ilgi ve alaka ile başlar.


Dostluk ve sevgi üzerine birçok söz söylenmiştir. Belki de söylenen sözlerin en çoğu sevgi ve dostluk üzerinedir.

Bu konuda söylenen sözlerden bazıları, Hz. Ali der ki: "Dostu olmayan kişi sağı olmayan sol el gibidir", "Sana samimi arkadaşlar gerek. Çünkü onlar, kendilerinden yardım istediği zaman sana arka ve direk olurlar, dünyada bir insana bin dost az, bir düşman çoktur."

Ziyad der ki: "Kişinin kazandıklarının en iyisi dosyalardır; çünkü onlar zamanın hadiseleri ve hadiselerin belaları üzerine yardımcı, sevimli ve sıkıntılı zamanlarda yardım edicidirler."

İbnu-s Semmakeye der ki: "Dostların hangisi sevgi ve dostluğun devamına daha lâyıktır?
Cevap verdi.
"Dini kâmil, aklı kâmil, yakınken seni usandırmayan, uzakken seni unutmayan, sen ona yaklaştığın zaman sana yaklaşan, sen ondan uzaklaştığın zaman bile sana yaklaşan, ondan yardım dilediğiniz zaman sana yardım eder. Ona muhtaç olduğun zaman sana verir. Onun fiili sevgisi söz sevgisinden daha çoktur." Kendisi bu manada şu görüşlerini de dile getirmiştir.

"Gerçek dostun, seninle beraber gayret gösteren,
Seni faydalandırmak için kendine zarar veren,
Zamanın musibeti seni sarstığında seni toplamak için,
Kendi toplu durumunu dağıtan kimsedir."

Bu konuda bazı İlim insanları ise şöyle der:
"Dostum beni dili ile seven değildir. Dostum beni ben başka yerde bile olsam seven insandır. Yokluğa düştüğünü zaman malını bana verebilen insandır."
"Dostların en kötüsü rahatlık zamanlarında alaka gösterme, sıkıntı ve eziyet içinde bulunduğun zaman seni terk edendir."
"İnsanlar arasında öyle kimselerle dost ol ki, sana birçok iyiliklerde bulunur. Sen de ona bir iyilikle muamele edersen, kendi üyeliklerini unutur. Senin iyiliğini söyler, dağıtır ona müteşekkir kalır, ona karşı sana çok bol miktarda iyiliklerde bulunur."

Halit Bin Safran der ki: "İnsanların en acizi dost aramada kusur edendir, dost bulupta onu kaybeden ise, daha acizdir."

El-Maverdi der ki: "Halk için dostluk iki şekilde olur. Bunlardan birincisi, zaruriyet yerine geçen bir tesadüfle kazanılan dostluktur. İkincisi, kasıt ve irade ile kazanılan dostluktur."

Zaruri olarak kazanılan dostluk daha iyidir. Çünkü bu kendine ait olan sebeplerle meydana gelir. İrade ile kazanılan ise, kişinin ortada kalkması ile de dostluk ortadan kalkar. Bunun için tabii olarak kazanılan dostluk, irade ile meydana gelen dostluktan daha sağlamdır ve devamlıdır.

İnsan dünyada kendisine düşman olan insanların düşmanlıklarından korktuğu gibi, kendisini çok sevdiğini söyleyen insanların dostluğundan da o derece korkmalıdır. Çünkü insanı sevmenin altından başka başka şeyler yatabilir ve olabilir.

Bu dünyada gerçek dost, dostundan neyi isterse ona feda eder. Kendini dostundan uzak kılacak tüm fena hareketlerden sakınır. Kendini ona yakınlaştıracak en küçük bir hareketi bile değerlendirir. Dost dostunu üzecek en küçük bir hareketten bile kaçınır, sakınır.

Bu konuda Yunus Emre'de:
"İyilikten usandım
Birlik hânına kandım
Derdi şarâbın içtim.
Fermanın yağma olsun.

Varlık çün sefer kıldı.
Dost andan bize geldi.
Viran gönül nur oldu.
Donanım yağma olsun.

Bu vesile ile Allah, cümlemizi gerçek dostlar edinerek onlarla güzel güzel ameller işleyenlerden eylesin.
Saygılarımla.

Yorumlar

  1. İnsan ilişkileri üzerine güzel bir yaklaşım.
    Teşekkürler Ahmet bey ��

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaç Nefes Kaldı, Ömürden Geriye?!.

İnsanın En Büyük Düşmanı Kimdir?

Tamah ve Hırs Böyle Bir Şey!...